külden bir kalemleçiçek tozu bir mürekkepleaşkı yazmak.
bilinmez gece karanlığı yıkar gözlerimipencere aralığındangörünür bir ırmak ağzıYüreği ağzında bir anne yavrusu niyetiyleşiirler uyutur uçurumlar gibinar’gilede sessiz bir dumanefkara haber salar bir müjdeci gibiçalar saatteki uyanık sabahkoyamıyor dünden karanlıkelim bir dik’ene saplanmışdikey bir ordugah kentinde yitiğim bul(un)karanlığın beşiğindebir bavul hıçkırık bırakır hayatiçimizin dinmez rüyasınaziyadesiyle ikilemziyadesiyle kederyokluğun derin seceresine mıh gibi çakılır hüzüng ü l ü ş l e r;eskimiş bir baharın yeşilinden sarkangüvercinler ve ispinozlardeniz dalgasının zirvesinde uçarı süzülen bir dağınkulağımda ebrûli bir ses yanığıve ömrümün kapısı; sonbahar sarıateşten milyon sayılı merdiven basamağıc a n ı m ı n düştüğü yerdeaynalar akissizaynalar buğuluaynalar hummalıaynalarda süngülü ordularaynalarda perde perde ölüm sahnesi..toplanmış s’esin külleriacılar türküsü ekilmiş tellerine telgraflarınağıt bir sessizlik düşer rüyalarına bakır uykularınevlerin damlarında taş fırtınasıbırakır tortusunu bilinmez sızıların.g a r i p ne gariptirdüşer gökkubbeden seslerin bilmediği susmalarbelki de her gidiştirhüznün ayaklarını prangalayanbu derin sükut
Nurettin Önder | 26/11/2020
1 Yorum | 63 okunma | 0 beğeni
Ramazan Boran 27/11/2020 00:02