...
Mevsimler aralanıyor
Çekip giden an gibi.yaralanıyor!
...
Yavaş yavaş çekilen kan gibi
Dalda varak, zeminde kayrak gibi
Lanet olası bir ağıt sökülüyor köklerinden dilin
Halka halka dağılmış ..
Meydan meydan yağmalanıyor!
...
I
Lahit taşlarının serinliğine mi bulaştı ellerin
Nedir bu tipi yâr
Nedir bu nefesimin kıyısına işlenen dantelalı kar
Güneşe çentik atmış fermanınla benliğim
Kendimi iliklerine kadar üşüyen bir şiirin penceresinden asıyor
Yaşama hakkını saklı tutarak ..
İplik iplik sallanıyor!
II
Ah o aynaları ters yüz eden nazar!
Çılgın bir dağın tepesinden düşen ihtiras
Çatık kaşlarında slogan türküleri isyânın
Yüzünde bir cinayet provası
Azrail’den icazet mi almış gözlerin
Parça parça ruhmu çalıyor!
Acıya kutsanmış memleket yarası bu yâr
Tutanağıdır temyizsiz dosyaların
Kudüs kadar yalnız
Kuru bir toprak kadar kımıltısız
Kendi sessizliğine terk edilmiş
Antik harabeler kadar zararsız ..
ve uğraksızdır anla!
III
Gittikçe uzuyor satır araları
Gittikçe çoğalıyor tekil sızlanmaların omuz kavgaları
Tüm günâhlar beni okuyor!
Çünkü her günâhın sebebi milâdı sen kokuyor
Yağmurlar yağmaz tohumlar uyanmaz
Yirmi dört saat namlu ucundaki bekleyişlerin
Emir kipine amade.
Bir tek kurşun hariç!
Boşalmak için can atıyor!
IV
Çıplak gezmeyi seven alfabelerin
Fotojen kararmaların
Kıran kırana geçen zamansızlığımın dört nala koşan atlarıyla
ve de tek nefeslik bir averajla
Merhumlar konağına en önde gidenlerdenim
Acıkan kanımın her damlasında kendimi
Özleminle doyuruyorum a
Adınla büyümezmiş öyle mi
Ya'sinlerin yıkadığı şafak
Nemrut'un dağlarını kabartıp da birgün
Ateşe muktedir güllerle ..
Bakıp bakıp dudaklarından ..
Üşümezmiş öyle mi
VI
Üşüyorum sevgili!
Şimdi sana taşralı bir şehirden hicret eden kuşların
Kanatlarından yazıyorum
Geri dönmeye cesaretim yok
Bir Fatiha ısıtır beni
...
-r